Şevin Ekinci Yazarın Tüm Yazıları

2015’de makroekonomik beklentiler

1dk okuma

2014 yılını sene başlamadan önceki beklentilere göre değerlendirirsek makroekonomik açıdan olumlu bir yıl olarak değerlendirmeliyiz

2014 yılını sene başlamadan önceki beklentilere göre değerlendirirsek makroekonomik açıdan olumlu bir yıl olarak değerlendirmeliyiz. Zira en başta hem enflasyonda yüksek hem de büyüme rakamında düşük beklentilerin olduğu bir yıl idi. 2014 yılı için birçok akademisyenden stagflasyon tehlikesi duyduğumu ve piyasada büyüme tarafında yüzde 1 düzeyinde beklentiler olduğunu hatırlıyorum. Enflasyon 2014 yılını Merkez Bankası’nın beklenti bandının içinde bitirirken büyüme yüzde 3’e yakın bir gelişme sergileyecek.

Şevin Ekinci
Ekinci Economics Consulting


2015 yılı ise hem büyümeyi hem de enflasyonu olumlu yönde etkileyecek avantajlarla başlıyor. Petrol fiyatları geçen sene başındaki 110$ seviyesinden bu sene başında 51$ seviyesine geriledi. Merkez Bankası’nın 2015 yılı için verdiği yüzde 6.1 enflasyon öngörüsünde esas aldığı 2015 yılı ortalama petrol fiyatları varsayımı 92$, bu durumda bu sene petrol fiyatlarından resmi enflasyon beklentisine yansıyacak herhangi bir olumsuz gelişme olmayacak gibi görünüyor. Sene sonuna doğru yaptığı 2015 yılı para ve kur politikası adlı toplantısında Merkez Bankası Başkanı Başçı petrol fiyatlarında görülen 10 dolarlık bir düşüşün enflasyona 0.4-0.5 puan civarında düşürücü etki yaptığını belirtmişti. Dünya Bankası da geçen sene sonunda yayınladığı araştırmada petrol fiyatları 2015 yılı boyunca ortalamada varil başına 70$ civarında kalırsa bunun enflasyona 0.9 puan düşürücü etkisi olacağını belirtti. Buradan hareketle petrol fiyatları yıl boyunca 90$ seviyesinin altında kaldıkça Merkez Bankası’nın yılsonu beklenti bandı olan yüzde 4.6 ile yüzde 7.6 aralığı erişilebilir görünüyor.

Gıda fiyatlarının da 2015 yılında geçmiş yıllar ortalamasına düşeceği tahmin ediliyor. Petrol fiyatlarındaki bu düşüş bizim hesaplamamıza göre yılsonu için yüzde 6.2’lık bir enflasyon oranına işaret ediyor ancak kurun etkisini ve sene başında alkol ve tütün ürünlerine yapılan zammın etkisinin ne şekilde geçeceğini izlememiz gerekecek. Hem alkollü içkilere hem de tütün ürünlerine özel tüketim vergisinde yapılan artışla alkollü içki fiyatlarının yüzde 10 sigara fiyatlarının ise yüzde 3-15 aralığında artması bekleniyor. Alkol ve tütün grubunun tüketici enflasyonu içindeki ağırlık payı yüzde 5.3. Bu zammın Ocak ayı enflasyonuna artış etkisi 0.7 puan civarında olacak ancak Ocak ayında yine düşük petrol fiyatlarının etkisi ve olumlu baz etkisiyle yıllık enflasyon yüzde 8’in altında, yüzde 7.6 civarında açıklanabilir. Sene sonunda ise eğer petrol fiyatlarında sert yükseliş yaşanmaz ise 2015 yılının yüzde 6.2 enflasyon seviyesinde kapanmasını bekliyoruz.

Büyüme tarafında ise Dünya Bankası’nın petrol fiyatlarının Türkiye’ye olan etkileri konusunda çarpıcı bir çalışması olmuştu. Dünya Bankası’na göre 2015 yılında ortalamada varil başına petrol fiyatları 70$ civarında seyreder ise bu gelişme yıl içinde büyümeyi yüzde 0.6 düzeyinde arttıracak.

Bu sene için petrol fiyatları sert yükseliş göstermez ise gayri safi yurtiçi hâsıla büyüme oranının yüzde 4 olmasını beklemek hayalperestlik olmaz ancak biz “ hane halkı iç tüketimi” tarafında piyasanın olumlu beklentisini yılın ilk yarısı için çok yüksek oranda koruyamıyoruz. Genel beklenti 2015 yılında iç tüketimin artacağı yönünde; bizim yılın ilk yarısında iç tüketimde hızlı bir yükseliş beklentisi içerisinde olmama sebebimiz hem baz etkisinden hem de seçim öncesi etkisinden kaynaklanıyor. Türkiye’de genel gördüğümüz eğilim iç tüketimin seçimlerden üç ay öncesinden azaldığı seçim belirsizliğinden sonra ise arttığı şeklinde. Bu durumda Haziran ayında yapılacak seçimlerden önce her ne kadar kamu harcamaları gayri safi yurtiçi hâsıla büyüme oranını destek verecek olsa da hane halkı iç tüketiminde bunun aynı oranda artmasını beklemiyoruz. Birinci çeyrekte de olumsuz bir baz etkisi var; geçen sene ilk çeyrekte iç tüketim yüzde 3.3 artışla geçen yılın en yüksek hane halkı iç tüketim yükselişini göstermişti, bu baz etkisi yıllık bazda artışta ilk çeyrekte hane halkı iç tüketimini zayıf gösterebilecektir.

Kamu harcamalarında görülen yükseliş ve seçim belirsizliğinin yılın ikinci yarısı ortadan kalkması, hane halkı harcamaları ve yatırımlarda artış yılın geneline büyüme açısından olumlu yansıyacaktır. Bu bağlamda bizim büyüme beklentimiz 2015 yılı için yüzde 3.7 düzeyinde, geçen yıla nazaran daha iyi bir büyüme görüntüsü. 2015 yılı için yüzde 3.7 büyüme beklentimize sadece tüketim tarafında öngörülerimize dayanarak değil aynı zamanda ekonometrik model hesaplamamızın sonucunda ulaştık.

Sonuç olarak, eğer bu sene petrol fiyatlarında jeopolitik manevralar sonucu ani sert yükselişler yaşanmaz, Dolar/Türk lirası kuru 2.50 seviyesini kalıcı bir şekilde aşmaz ise 2015 Türkiye’de bir diğer başarılı makroekonomik görünüm sergilemeye aday bir yıl olarak duruyor. Ancak bu şu andaki görünümde (ceteris paribus) çizdiğimiz bir resim. Eğer Amerika Merkez Bankası hızlı ve erken bir faiz artırımına başlarsa, Ortadoğu ülkeleri bütçelerini risk altına aldıklarını düşünerek petrol üretimini tekrar gözden geçirerek petrol fiyatlarının tekrar zıplamasına sebebiyet verirlerse, şu anda göremediğimiz bir jeopolitik tansiyon ortaya çıkarak döviz kurunu zıplatırsa bu öngörülerimizi tekrardan gözden geçiririz.